Çarpım tablosunu öğrenmek eğitim sürecinin başında önemli bir şeydir. Matematik hayatın her alanında kullanıldığından daha küçük yaşlarda bu konuda eğitimlere başlanır. İlkokul düzeyinde ise matematik denince akla ilk gelen şey çarpım tablosu oluyor. 

Bu ürünü satın alarak çocuklarınızın çarpım tablosunu hem daha kolay hem de daha eğlenceli bir şekilde öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Evinizde herhangi bir düz yüzeye yapıştırılabilmesi için mıknatıslı yapıda üretilmiştir. 

Eğitim kurumlarında ya da evlerde tahta, duvar, cam gibi yüzeylere kolay bir şekilde yerleştirilebilir. Çocuklarınız tablo üzerinde işlemler yapabilir ve daha sonra yaptıkları işlemleri silebilir. Sürekli olarak pratik yapma imkânı sunması sayesinde çarpım tablosunun akılda kalıcı yer edinmesini sağlar. 

Hepimizin ilkokulda abc’ den sonra öğrendiği ilk şey çarpım tablosu olmuştur. Hayatımızın her alanında olan matematiğin en temel konusu çarpım tablosudur. Peki çarpım tablosunu kim buldu? 

Çarpım tablosu geçmişine bakıldığında 4000 yıl kadar öncesi görülüyor. Babiller tarafından matematiksel işlemlerde kullanılan kil tabletleri o dönem bu tablonun kullanıldığına dair ipuçları veriyor. Uygarlıkların gelişmesi, yeni buluşlar, ticaretin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Babiller de bu nedenle kil tabletlere işaretleme yaparak ticaret işlerini not alıyorlardı. Çarpım tablosuna ait bu bilgiler kesin olmamakla birlikte ilk olarak Çin’de kullanıldığı da söylenmektedir. Bazı kaynaklarda milattan önce 6. Yüzyılda yaşamış olan Yunan filozof ve matematikçi Pythagoras’ın bulduğu yazılmıştır. Beyninin sayısal kısmını daha iyi kullanabilen, sayısal yetenekli çocuklar çarpım tablosunu rahatlıkla ezberlerken, sözel yetenekli olan çocuklar biraz zorlanabilmektedir. Çarpım tablosu, birden dokuza kadar olan sayıların çarpımlarından oluşmaktadır. Günümüzde çarpım tablosunun ilkokulda hangi sınıfta öğretilmeye başlanması gerektiği tartışmalara yol açmıştır. Kimisi ezberletilmemeli, kimisi ezberletilmeli demiştir. İlköğretim çağındaki birçok çocuk ezberlemekte zorlanmaktadır. Üçüncü ve dördüncü sınıf müfredatında önemli bir yer tutan çarpım tablosu, bu yaştaki çocukların bilmesi gereken temel beceridir. Sadece okulda değil, günlük hayatta her alanda karşımıza çıkar. Aynı zamanda çocuğun matematik temelinin oluşmasına yardım eder ve ilerki konularda zorlanmamasını sağlar. Ezberlemeyen çocuk ise daha sonraki işlemleri yapamaz ve kendisini matematik konusunda yetersiz görür. Bu durumda çocuk, matematikten soğur ve derslere katılmaktan çekinir. Yaygın bir görüşe göre çarpım tablosu zor ezberlenir. Bu ön yargının kırılması için, çarpım tablosunun önemini ve ekmek alırken bile karşılarına çıktığını çocuklara anlatmalıyız. Biraz çaba ile onlar da aslında korktukları kadar zor olmadığını anlayacaktır. Bir şeyi öğrenirken veya ezberlerken ondan keyif almak gerekir. Bu yüzden 2009 yılında başlayan bir uygulama ile ritmik sayma ile çarpma işleminin öğreniminin başlanmasına karar verildi. Çarpma işleminin temelinde olan toplama işleminin tekrarlı olarak ritmik sayma ile yapılması, birçok öğrenciye kolaylık sağlamıştır. Çarpım tablosunu ezberlemekte zorlanan öğrenciler, ritmik saymadan kolaylıkla yapabiliyor. Ancak sayılar büyüdükçe korkuyorlar ve yine zorlanmaya başlıyorlar. Nicolas Gauvrit, çarpım tablosunun mantığını anlamadan ve kafiyeli hale getirmeden ezberlemenin zor olduğunu ve 5x5 eşittir 25 gibi ifadelerin kolay ezberlenir, 7x8 gibi ifadelerin zor ezberler olduğunu belirtmiştir. Öğrenciye, toplamanın kısa yolunun çarpma işlemi olduğunu ve toplamayı hızlı yapabilmek için çarpma işlemini bilmesi gerektiği anlatılmalıdır. Çocuk, ritmik saymayı iyi anladığında çarpım tablosunu da kolaylıkla yapabilir duruma gelecektir. Zaman zaman sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de kafadan çarpma işlemleri zor olabilmektedir. Ortalama zekaya sahip bir insan işlemleri yaparken yüzde 10’luk bir hata payına sahiptir. 1970’lerde psikologlar en basit çarpma ve toplama işlemlerinin hafızada olan bir sayma işlemi ile yapıldığını düşünmüşlerdi. Fakat 1978’de yapılmış olan bir deneye göre yetişkin insanların 2 basamaklı çarpma ve toplama işlemlerini aynı sürede yaptığını ortaya çıkardı. Rakamlar büyümeye başladıkça sürenin uzadığı farkedildi. Örneğin 3x4 işlemi 1 saniyeden az sürede yapılırken, 7x9 işlemi 1.3 saniyede yapıldı. Bu deneyden önce yapılan deneyler geçersiz sayıldı. Bunun yerine hesaplama işlemlerinde ‘uzun süreli hafızada depolanan ezberlenmiş bir tablodan alıyor’ bilgisi geçerli sayıldı. Bu deney aslında ilk başta insanları epey şaşırtmıştı. Bu verilere göre 3 önemli etken söz konusu. İlki zihinsel olarak niceliği temsil etmemizin doğruluk oranının artan sayı büyüklüğü ile düştüğü gerçeğinin bilinmesidir. İkincisi aritmetik işlemlerin öğrenilmesinde sıranın önemli bir yerinin olduğunun bilinmesiydi. Çünkü öğrenme bölümünde ilk olarak gelenleri en iyi hatırlama eğiliminde olmaktayız. Üçüncü etken ise büyük rakamların küçük rakamlara göre daha fazla karşımıza çıkmasıdır. Yani okulda gösterilen sayılarla yapılan çarpma işlemleri, günlük hayatta karşımıza çıkan sayılardan daha küçük ve daha kolay olmaktadır. 

Çocukların en çok zorlandığı ve ilerki hayatlarında da sık sık karşılarına çıkacak olan çarpım tablosunu, en kolay şekilde ezberleyebilmeleri için, aynı şema üzerinde ritmik sayma ve çarpım tablosu olan kağıt tahtamız mevcut. Hem çocuklar hem sizler için büyük kolaylık sağlayacak olan çarpım tablomuz, duvara, cama ve tahtaya uygundur. Çocukların duvarına veya sürekli gözünün önünde olacak bir duvara uyguladığınızda zorlanmadan öğrenebildiklerini göreceksiniz. Bu tahta üzerinde hem çarpma hem ritmik sayma öğrenecek ve üzerinde defalarca çarpma işlemi yapabileceksiniz. Ürünlerimiz tutunma özelliklidir ve yüzeye zarar vermez. Normal tahta kalemi ile yazıp, tahta silgisi veya peçete ile silebilirsiniz.